Van Hakiki Gerçek Escort

Yeni Pendik Escortları İçinizi Isıtacak

Biraz nefes almak için yerel kafeme yürüdüm, Yeni Pendik escort acentesinden izin günümdü. Farklı desenlerde kalın bir şönil kumaştan dört takım kalem pileli perde, üç masa örtüsü ve altı yastık taktıktan sonra parmaklarım gerçekten acıyordu. Müvekkilim Rose onları almaya geliyordu. Her zamanki gibi bitişi kontrol etmek ve bir kadeh şarap içmek için durmak istedi. Rose’un kibar ve arabada sessizce oturmayı seven, Slovakyalı genç bir adam olan kendi şoförü vardı. Dairemin içinde olduğu süre boyunca, sarı çizgilere park ederken, hareketlilik rozeti ön panelde belirgin bir konumda sergilendi.

Bu ondan üçüncü komisyondu. Geçen yıl nevresim ve yastık kılıflarını el yapımı yapmıştım ve geçen ay Pendik’teki escort dairesinin giriş koridoru için iki takım Roma perdesi yapmıştım.

Yeni adresimin yazılı olduğu yeni kartvizitleri bastırdım. Telefon numarasını güncellemek zorunda kalmaması için saklayabilirdim.

İçeri girdi ve onu oturmaya davet ettim. “Bu kutuların hepsi canım. Yurtdışına mı gidiyorsun?”

Gülümsedim ve yanlışlıkla Pendik escort ajans kartımı vermemeye dikkat ederek kartımı ona verdim. “Aslında merkezden yarım mil uzağa taşınıyorum ama daire ikimiz için yeterince büyük olacak.” Şarabını yudumlarken hareket hakkında sohbet ettik.

Bana nakit ödeme yaptı ve yeni eşyalarının bazılarıyla büyük bir çanta taşıyarak aşağı inerken ona havale tavsiyesinde bulundum. Perdeleri içeren bir kutu ile takip ettim ve onları arabanın arkasına yerleştirdim.

Ayrılmak için döndüğümde, bana en iyisini diledi. Şoföre gitmesini söylediğini duydum ve sonra içeri girdim. Birkaç dakika sonra kapı zilinin çaldığını duydum. Ona bir şey vermeyi unutmuş muydum? Çabucak etrafa bakındım ama bütün mobilyaları yanında götürmüştü. Aşağıya indim ve paspasın üzerinde bir zarf gördüm. Önünde isim olmayan zarif, kabartmalı bir zarftı. Açtım ve içinde yüz pound nakit vardı. Yanında el yazısıyla yazılmış bir mesaj olan kartvizitiydi. Rose, evimizi ısıtan hediyesi olan taşınma reklamıyla hepimize en iyisini diliyordu.

Bu jest karşısında neredeyse gözyaşlarına boğulacaktım!